18 Kasım 2012 Pazar

Yeni İletişim Teknojileri - Android -

                                                              -ANDROİD İŞLEMCİ-

Mobil dünyasında sunulan yenilikler hız kesmeden devam ediyor. Yılın son çeyreği oldukça hareketli geçmekte. Kısa süre önce Apple, iPhone 5’i duyurarak kullanıcılara sundu. iPhone telefonlarında yazılım desteğini sunan Amerikalı şirket donanım noktasında farklı üreticilerin kapısını çalmakta. Daha önce ekran konusunda Samsung, Sharp ve LG’den tedarik sağlanırken işlemci noktasında ise en önemli şirket Samsung olarak ön plana çıktı.

iPad 3’ün retina ekranını oluşturan Samsung’un  yapılan incelemeler sonucunda A5 ve A5X’te olduğu gibi yeni nesil iPhone’un çift çekirdekli A6 işlemcisini de oluşturduğunu göstermekte. 32nm mimarisi üzerine inşa edilen işlemcinin Amerika’nın Teksas eyaletinde Samsung’a ait bir tesiste oluşturulduğu belirtilmekte.
Apple’ın lansmanı sırasınd işlemci ve RAM noktasında herhangi bir bilgi verilmemişti. Telefonun satışa sunulması sonrası kimi uzmanlar tarafından parçalara ayrıldı ve kullanılan parçalar hakkında daha detaylı bilgi elde edildi. Elde edilen bilgiler ışığında işlemcinin Samsung tarafından üretilen ve 32nm mimarisi üzerine inşa edilen çift çekirdekli bir işlemci olduğu anlaşıldı. Sistem belleği ise 1GB RAM olarak belirtildi.
Hem Apple hem de Samsung cephesinden konu ile ilgili açıklama gelmedi ancak yapılan araştırmalar ve daha önceki işlemci örnekleri baz alındığında tedarikçinin Samsung olduğu rahatlıkla anlaşılmakta. Mahkeme koridorlarında oldukça sıkı bir rekabet içerisinde olan ikilinin üretici ve satıcı ilişkisi anlaşılan bu durumdan pek etkilenmemiş. Bir çok kesim tarafından işlemcinin bu defa farklı bir tedarikçi firma tarafından oluşturulacağını kesin gözüyle bakılıyordu. Bu noktada Samsung’un elinde oldukça gelişmiş bir ekip ve milyonlarca dolar yatırım yapılmış yarı iletken teknolojisi bulunmaktadır. Üstelik dünya genelinde satılan iPhone satışlarını düşündüğümüzde Samsung yeterli işlemciyi sağlayacak tek firma olarak görünmekte.

17 Kasım 2012 Cumartesi

RC BASIN BÜLTENİ !


                                                                                                                                                  13.11.2012

         
             RC GİYİM GERİ ÇAĞIRMA KAMPANYASI BAŞLATTI.

RC giyim Türkiye pazarına yönelik hazırlıklarını tamamladı.
RC giyim A.Ş geçen Ocak Ayında şatışa cıkarılan Yeni takım Elbislerde Kumaşında Renk Atma sorununun ortaya çıkmasıyla birlikte şuana kadar satılan 60.000 takım elbisenin geri çağırma kampanyası başlattı. Kampanya hakkında bilgi veren RC giyim A.Ş CEO'su Cihan Erkmen kapsam dahilinde değerlendirilen takım elbise sahiplerine telefon ve elektronik posta ile ulaşarak müşterilerinden aldıkları takım elbiseyi en yakın RC giyim mağazalarına başvurmaları gerektiği bilgisinin verilmesine ve gerekli ürünün RC mağazalarına getirilerek değişimlerinin gerçekleşmeye başlandığını belirtti. Erkmen ayrıca yaklaşık 30 dakika süren işlemin ücretsiz olarak gerçekleştirileceğini yineledi.

Geri çağırma kampanyasıyla ilgili herhangi bir tarih kısıtlamasının olmadığını açıklayan Erkmen bu kapsama giren tüm takım elbiseler işlem görene kadar kampanyanın devam edeceğini, bir yıl sonra bile RC giyim mağazalarına başvuran müşterilerin dahi kampanya'dan ücretsiz olarak yararlanacağını iletti.

Kampanya kapsamında tüm müşterilerine en kısa zaman da ulaşmayı planlayan RC giyim nadir olarak ortaya çıkan bu durumla ilgili olarak takım elbiselerinde herhangi bir sorun yaşamayan müşterilerini de ileride oluşabilecek muhtemel sorunlara karşı uyarıyor. Müşterilerin konuyu ihmal etmemesi gerektiğini belirten öneren Erkmen  Kampanyamız ileride oluşabilecek muhtemel problemler için önlem mahiyetindedir. Bu nedenle,kampanya kapsamında yer alan tüm müşterilerimizi işlemlerini yaptırmak üzere RC giyim mağazalarından randevu almaya davet ediyorum.” dedi.



RC GİYİM SATIŞ A.Ş

İLETİŞİM :
MERT DİNÇ, Halkla İlişkiler Müdürü
RC Şirketi
Telefon : 0212 258 00 55
WEB : http://www.aktuelpaylasim.com

24 SAATİM



24 SAATİM





Bir günüm hafta içleri farklı, hafta sonları ise çok farklı geçmektedir. Hafta içleri genelde sabah 7 ile 8 arasında uyanırım. 1 saatlik günlük sporumu yaptıktan sonra eğer dersim varsa, hemen yola koyuluyorum ancak boş vaktim varsa ve sınavım yoksa da genellikle bilgisayar başında geçiririm.Bilgisayar başında genellikle online oyunların yanında sosyal medya araçları olan facebook, twitter, vb. mecralarda vakit geçiririm. Ayrıca iletişim alanı mezun adaylarından biri olduğum için gündemi sık sık takip ederim. Yandaş veya muhalif medya ayrımı yapmadan tüm görüşleri okuyup bunların sonucunda bir analiz yapmaktayımdır. Ayrıca spor alanına da ilgim fazladır. Gün içerisinden Fenerbahçe taraftarı olmam nedeniyle, kulübümle ilgili basında yer alan haberleri takip eder ve yorumlarım.

Futbol organizasyonlarından Champions League, Euro Europian League, vaktim olursa 
da diğer Avrupa liglerini takip ederim.

Hafta sonlarında ise  genellikle geç kalkarım, ancak günün geri kalanında arkadaşlarımla vakit geçirmekten çok haz duyarım. Hafta sonlarında genellikle, vizyona girmiş yeni filmleri sinemada seyrederim. Bunun yanı sıra Bowling, Bilardo, gibi oyunlar oynarım. Gece ise sahilde arkadaşlarımla nargile içip keyifli sohbetlerden keyif alırım.

Eğer sınav haftasında isem; bütün sosyal aktivitelerimi bir kenara bırakarak, ders notlarına ve çıkacak muhtemel sorulara odaklanmaya çalışırım. Lisans eğitimim bitirdikten sonra akademik olarak devam etme düşüncesi, beni ders çalışmaya iten en önemli unsurlardan bir tanesidir.
         

14 Kasım 2012 Çarşamba

Beden Dili ve İletişim

                                                        Beden Dili ve İletişim
   İletişim sözcüğünün özünde yalın bir ileti alışverişinden çok toplumsal nitelikli bir etkileşimi ve paylaşımı içerdiğini söyleyebiliriz. İnsanlar arasında iletişim yaşamın kendisi kadar doğaldır. Daima bir şeyler iletiriz. Ancak ne yazık ki her zaman doğru bir iletişim kuramayız İletişim yaşamın öyle ayrılmaz bir parçasıdır ki her düşüncemizin her davranışımızın ve ilişkilerimizin ardında isteyerek ya da istemeyerek alıp verdiğimiz iletiler vardır. İletişim sadece sözlü yazılı ileti ve dilden ibaret değildir.

İletişim sözcüğünün özünde yalın bir ileti alışverişinden çok toplumsal nitelikli bir etkileşimi ve paylaşımı içerdiğini söyleyebiliriz. İnsanlar arasında iletişim yaşamın kendisi kadar doğaldır. Daima bir şeyler iletiriz. Ancak ne yazık ki her zaman doğru bir iletişim kuramayız İletişim yaşamın öyle ayrılmaz bir parçasıdır ki her düşüncemizin her davranışımızın ve ilişkilerimizin ardında isteyerek ya da istemeyerek alıp verdiğimiz iletiler vardır. İletişim sadece sözlü yazılı ileti ve dilden ibaret değildir.

İleri doğru uzatılmış ve yukarı doğru dönmüş bir avuç çatılmış kaşlar kısık gözler konuşurken araya konan mesafe yakaya takılan kırmızı bir karanfil giydiğimiz elbisenin oturduğumuz odanın kullandığımız arabanın rengi veya sadece bir karikatür iletişim kodlarının örnekleridir. Kişi açısından özel amaçları ne olursa olsun iletişimin temel amacı çevre üzerinde etkili olmak başkalarında davranış tutum geliştirmek ve değiştirmektir. Bu nedenle toplumsal yaşamın temelidir. İnsanların duygu ve düşünce alışverişinin amacı anlatmaktır. Kişilerin anlatma eylemlerinin iletişim açısından amacı ise anlaşılmaktır. İletişimde anlaşmaya zemin hazırlayacak ve anlaşmayı kolaylaştıracak bazı özellikler vardır. Bunlara iletişimin özellikleri diyoruz. Şimdi bu özellikleri inceleyelim.

İletişimde “İlk dakika (İlk İzlenim)” önemlidir. İnsan davranışları diğer insanlar üzerinde yaratılan "ilk izlenim" sonrasında şekillenir. İletişimde tekrarlanamayacak tek şey "ilk izlenim"dir. İnsanlar üzerinde yarattığımız ilk izlenim 30 saniye içinde oluşur. Bu süreyi bilinçli bir şekilde kullanmak karşımızdakiler üzerinde istediğimiz düşünce izleniminin doğmasına imkan verir.

“Duruşundan hiç hoşlanmadım” “Bakışını sevmedim” “Bir görüşte ısındım” vb. İletişim bilgi alışverişi değildir. Duygu ve düşüncelerin bir bilgi olarak aktarılmasındaki eylemler ve bu eylemlerin biçimi ile bilgiyi veriş biçimi önemlidir.

İletişimde bilgilenmek ve öğrenmek “Anlamak” değildir. İletişimin ana amacı anlayarak kavramaktır. Bir kişiyle yapacağınız konuşmada doğru iletişimin yardımcı öğelerinden olan beden dilini değerlendiremezseniz o gün onun ne yaptığını öğrenir ancak neler yaşadığını öğrenemezsiniz. İletişim kişiye değil kişiyle yapılır. İletişim onu oluşturan bireylerden birinin aktif oluşu diğerinin ise bu eylemi seyredişi ile kurulamaz. Mesajları verenin duygu ve düşünceleri iletişim sürecinin herhangi bir yerinde sözü edilen konunun tamamen dışındaki duygu ve düşüncelerle kesilebilir. İletişimde ortak bir platformda buluşmaya gerek vardır. İnsanları fiziki varlıklarıyla aynı ortamda bulunmaları iletişim içerisinde oldukları anlamına gelmez. İletişim bir bütündür. İletişimi kelimeler eller ve gözler gibi bütünlüğünden soyutlayarak ve süreçteki sadece bir kesite bakarak değerlendirmeye kalkmak bizi yanıltabilir. İletişim biçimindeki bütün özellikler ve iletişim süreci iletişimin birbirinden ayrılmayan parçalarıdır.

Temel iletişim varsayımlarına baktığımızda; İletişim kuramamak olanaksızdır. Aynı sosyal ortam içinde bulunan kişiler birbirleriyle sürekli iletişim içindedir. Hiçbir şey yapmamak eylemsiz kalmak da bir mesajdır. İletişimin ilişki ve içerik düzeyleri vardır. İlişki düzeyi içerik düzeyine anlam veren çerçeveyi oluşturur. Sen Yemek yiyecek misin ? Siz yemek yiyecek misiniz ? Yemek yemeyi düşünüyor musunuz ? Mesaj alışverişinde dizesel yapının kendi başına bir anlamı vardır. İlişki türü mesajların oluşturduğu sıralamaya göre değişebilir. Öğretmen maaş aldığı için mi öğretir yoksa öğrettiği için mi maaş alır ? Mesajlar sözlü ve sözsüz olarak iki tiptir. Sözlü iletişim akıl mantık ve düşünceyi sözsüz iletişim duyguları ve ilişkileri en etkili ifade eder. “Zihnin mesajı sözle; gönlün mesajı bedenle ifade edilir” İletişim kuran kişiler ya eşit ya da eşit olmayan ilişkiler içindedir. İletişim etkileşimleri benzerlik ya da farklılığa dayanarak ya eşit ya da eşit olmayan ilişkiler içinde yer alır. Ben çalışkanım konuştuğum da çalışkan Ben çalışkanım konuştuğum kişi tembel İletişim sürecinde yer alan unsurlar yansıda görülmektedir. İletişimi kolaylaştıran etkenler yansıda sunulmuştur. Gürültü kaynakları yansıda görülmektedir.

İletişim engelleri yansıda sunulduğu gibidir. İletişim sınıflandırılma şeması yansıda görülmektedir. Yazılı iletişim insanın zaman ve mekandaki iletişim sınırlılıklarını genişletmede en etkin bir iletişim biçimidir. Uzaktan haberleşmede bilgi ve deneyimleri zamanda biriktirmede sözlü iletişime göre daha güvenilir bir yol olan yazı ile iletmenin kökeni mağara resimleridir. Ekonomik nedenlerle ortaya çıkan yazı 15 nci yüzyılda matbaanın icadıyla yazılı iletinin hızla çoğalmasına neden olmuş Ancak toplumdaki okur-yazarlık oranı yazılı iletişimde en önemli zafiyetti oluşturmuştur.
Sözel iletişimi oluşturan konuşma dili bir simgeler sistemidir. Dil toplumsal ve kültürel bir etkinliktir. Dil bir anlamlandırma haritasıdır dile getirilmek istenen anlamlar için seçenekler sunduğu gibi bu anlamları biçimlendirir ve sınırlandırır.
Ancak ortak dil yaşantılarına sahip olanlar için sözel iletişimden bahsedilebilir. Konuşma ile verilen mesajlar söz ve ses olmak üzere ikiye ayrılır. Sözel unsur sözcükler ve onların gerçek anlamlarını içerir sözel etkileşimde öğrenme söylenen sözcüklere karşıdakinin verdikleri anlamlarla ilgilidir. Verilen anlamlar karşıdakinin farklı kişisel deneyimlerinin sonucu olarak sözcükleri akıl süzgeçlerinden geçirmeleri ile değişmektedir. Sözel mesajın öğrenilmesini etkileyen faktörler: Düzenleme zıt unsurluluk dil yoğunluğu somutluk ses unsuru ve konuşma hızından oluşmaktadır.

Düzenleme: İyi düzenlenmiş sözel bilgiler iyi öğrenilir. Zıt unsurluluk: Karşıt fikirleri içeren mesajlar iyi öğrenilir. Dil yoğunluğu: Yorumlanmış ve değerlendirilmiş mesajlar iyi öğrenilir. Somutluk: Somut mesajlar iyi öğrenilir. Temel içerik somut mesaj verirken bozulmamalıdır. Ses unsuru: Sesin şiddeti vurgusu telaffuzu tonu ve hızı gibi özellikleri vardır. Mesajı vurgulamanın yanı sıra sözcüklerin anlamı da değişir.

Örneğin: “Buraya gel” ve “Otur” ifadeleri sesin şiddeti vurgusu ve tonuna bağlı olarak farklı anlam taşır. Konuşma hızı da önemlidir. Hızlı konuşan bir kimse “Konunun çok önemli olmadığı bu nedenle kısa sürede geçilmesi gerektiği” mesajını verebilir Çok yavaş ve çok derinden gelen ses ile yapılan konuşmalar ise dikkatin mesajın ayrılmasına neden olabilir. Karşımızdaki birey üzerinde tüm etkiyi üç kanaldan bırakırız. Bu üç kanal yansıda görüldüğü gibi; ses tonu söz ve beden dilidir. İnsanlar hayat boyunca çoğunlukla farkında olmaksızın beden dilini son derece etkili olarak kullanırlar. Ancak bedenlerini kelimeleri kontrol ettikleri gibi kontrol edemezler.

Ödüllü İletişim Kısa Filmi

Rakip Can Erkmen Otobiyografi


Rakip Can Erkmen Otobiyografi


Rakip Can Erkmen

     5 Şubat 1991 yılında İstanbul'da doğdu. Çocukluğu bir dizi sağlık problemleri ile geçti. Bu nedenle 4 yaşında bir operasyon geçirdi. Her ne kadar bu olayı kendi hatırlamasa da kendi hayatı için önemli bir yer teşkil etmekteydi.

İlk ve Orta okulu Kumburgaz İlköğretim okulunda okudu.







 (KUMBURGAZ 1998)

 İlk ve Orta okulda her ne kadar parlak bir öğrenci olmasa da daha sonra liseyi ise Büyükçekmece Lisesinde okudu ve iyi bir not ortalaması ile mezun oldu. Yüksek öğretimini ise İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünde yapmaktadır.













(BÜYÜKÇEKMECE LİSESİ 2009)






Lisans eğitimi tamamladıktan sonra iletişim alanında yüksek lisans ve doktora yapmayı planlamaktadır. En büyük hedefi dünyadan iz bırakarak ayrılmaktır.

HTC ve Verizon, Full HD çözünürlüklü DROID DNA'yı resmen duyurdu


                   HTC ve Verizon, Full HD çözünürlüklü DROID DNA'yı resmen duyurdu



HTC, Amerika'nın en büyük operatörü Verizon Wireless ile birlikte bugün New York'ta düzenlediği basın etkinliğinde yeni amiral gemi akıllı telefonunu resmen duyurdu. DROID DNA adlı cihaz, Japon taşıyıcı KDDI'nın geçen ay tanıttığı HTC J Butterfly modeliyle hemen hemen aynı donanım özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Aygıtın satışındaki kilit nokta, 5 inç büyüklüğündeki Full HD 1920 x 1080 piksellik Super LCD 3 ekranı olacak. 440ppi piksel yoğunluğuna sahip DNA'nın en azından Amerika'da birkaç ay kadar tek Full HD telefon olarak kalması bekleniyor.
 
1.5GHz hızında dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon S4 Pro APQ8064 çipset, Qualcomm MDM615m modem Adreno 320 GPU, 2GB RAM, 16GB arttırılamayan dahili hafıza (11GB kullanılabilir), 28mm lens genişliği, f/2.0 diyafram aralıklı 8MP arkadan aydınlatmalı kamera, 5 kademeli LED flaş, 88 derece ultra geniş açılı f/2.0 diyafram aralığına sahip 1080p video çekebilen 2.1MP ön kamera, 4G LTE iletişim teknolojisi, uluslararası dolaşım desteği, NFC çipi, microSIM, MHL portu, çift bant Wi-Fi a/b/g/n, Bluetooth 4.0, Android 4.1.1 Jelly Bean işletim sistemi ve HTC Sense 4+ kullanıcı arayüzüne sahip olan DROID DNA, maalesef söylentilerin aksine 2,500 mAh değil, J Butterfly gibi 2,020 mAh'lik bir pilden gücünü alacak. 
 
Qi sertifikalı kablosuz şarj teknolojisi sayesinde pilin çok çeşitli aksesuarlarla kablosuz şarj edilebilmesini mümkün kılan Verizon, markasını taşıyan yeni çözümlerin çoğunda Qi standardını benimsiyor. Böylece kullanıcı kablosuz şarj için sınırlı sayıdaki aksesuarlar yerine bu standardı destekleyen bütün aygıtlarla mobil cihazını şarj edebilecek. Yine de DNA'nın 5 inçlik Full HD ekranı ve 2,020 mAh'lik bir pil ile tam gün kullanım sunamayacağı görüşü hakim. Cihazın satışa sunulmasının ardından bu konuyla ilgili detaylı veriler ortaya çıkacaktır.
 
Beats Audio ses teknolojisinden kullanıcısını ihtiva ettiği 2.55 voltluk kulaklık amfisi ile donanım hususunda da faydalandıracak olan Deluxe kod adlı telefon, 1920 x 1080 piksel çözünürlük için yeniden düzenlenen Tayvanlı üreticinin Sense 4+ arayüzü sayesinde daha verimli bir şekilde kullanılabilecek. Android 4.1.1 işletim sistemi sürümüyle gelen cihaz, daha sonraki bir tarihte Android 4.2 Jelly Bean güncellemesini de alacak.
 
21 Kasım'da A.B.D'de piyasaya sürülecek olan HTC DROID DNA, 199$ ve iki yıllık anlaşmayla satılacak. HTC'nin uluslararası amiral gemisini en geç CES 2013'te tanıtması bekleniyor. DLX kod adıyla internete sızan bu modelin kahverengi, siyah ve gri renk seçenekleri mevcut olacak. 138 gram ağırlığındaki telefonun diğer sürümlerinin de 141 x 70.5 x 9.7mm ölçülerinde tek parça halinde kasaya sahip olacağı tahmin ediliyor.
 
 
.

Teknolojinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri


                                                                                                                                       13.11.2012





                            -TEKNOLOJİ'NİN OLUMLU VE OLUMSUZ YANLARI-


              Bilgisayar tarihi gelişimi içerisinde 1980 li yıllarda resmi kurumlar ve işyerlerine girmiş, 1990 lı yıllarda ise evlere girmeye başlamıştır. Türkiye'de 1995 li yıllardan sonra internet in hızla yayılmasından sonra evlerde internete bağlı bilgisayarlar yayılmaya başlanmıştır. 2006 yılı itibariyle meskenlerde televizyonun yanında kullanılan bir beyaz eşya niteliğinde Türkiye'de yaklaşık % 50 oranında kullanılmaya başlanmıştır.
Bu kullanımda teorik olarak bilgisayarın faydalı olduğu öğretisi büyük rol oynamıştır. 2000 li yıllardan sonra bilgisayarda karşılıklı yazışarak sohbet (Chat) olayı bilgisayarın meskenlere girmesine ivme kazandırmıştır.
Bunun geri dönüşü yoktur. Çok yakın zamanda televizyonun girdiğin bütün mekan ve meskenlere internete bağlı birde bilgisayar girecektir. bu kaçınılmaz bir gerçektir.

Her yenilikte olduğu gibi bilgisayarda özellikle özel aile ortamına fayda ve zararları ile birlikte girmektedir.
Burada bilgisayarın bu güne kadar gerçekleşen fayda ve zararlarını ele alalım

Aile ortamında
;
1-Bilgisayar Okuryazarlığı:

Bilgisayar okuryazarlığı çağımızda önemli bir beceridir. yakın zamanda yani yaklaşık 10 yıl sonra 2015 li yıllarda bilgisayar okuryazarlığı olmayan bireylerin bugünkü cahil insanlardan hiç bir farkının kalmayacağı öngörülmektedir.

Şöyle ki Yakın zamanda haberleşme, ticaret, kamu hizmetleri gibi bir çok temel işlevler internet ortamına kayacaktır. Bilgisayar okuryazarlığı olmayan bireyler bu alana kayan hizmet ve işlevlerin cahili olacaklar ve bu hizmetlerden kendileri doğrudan faydalanamayacaklar ancak bu okuryazarlığı bulunan insanlardan faydalanacaklardır. Yani Askerde okuryazarlığı olmaması nedeni ile mektubunu arkadaşına yazdıran cahil erlerin durumuna düşeceklerdir.

Aile ortamına alınan bilgisayar öncelikle aile üyelerine bu bilgisayar okuryazarlığını kazandıracaktır.

2- Eğitim:

İnternet ortamı bu gün bir bilgi ortamı haline gelmiştir. Arayıp bulmasını bilenler için internette bulunmayacak bilgi yok gibidir. Edebiyat, tarih, matematik, bilgisayar, sanat dallarında her türlü bilgiye ulaşmak mümkündür. Çok etkili ve kolay ve ucuz bir eğitim aracıdır.

3- Eğlence:

Bilgisayar Televizyon, Müzik Seti, Çeşitli filmleri görsel olarak seyredilebilen, bilgisayar ortamı için hazırlanan yüzlerce oyunun oynanabileceği, hatta hiç tanımadığınız insanlarla Kahve ortamı oluşturarak okey, batak gibi oyunları oynayabileceğiniz müthiş bir eğlence aracıdır.

4- Sanat:

Resim, Fotoğraf, Film gibi sanat dalları ile uğraşanlar için gerek bilgi gerekse güzel bir uygulama alanıdır. Örneğin Foto düzenleme programları ile zevkinize göre fotoğraf ve resimlerle oynayabilir hatta bu ortamda harika resimler yapılabilmektedir.

5- Kendini ifade etme:

İnternet ortamında çeşitli kişi ve gruplarca oluşturulan serbest form ortamlarına kendi görüşlerinizi yazabilme, bu forumlarda öne sürülen görüşleri paylaşma, muhalefet etme, tartışma suretiyle kişilerin kendini ifade etme imkanı bulunmaktadır. Hatta kendine özel web sayfası oluşturarak görüş ve düşüncelerini yayımlama imkanı vardır. Buna benzer daha birçok faydasını sıralayabiliriz,

Zararları:

1- Bağımlılık:

2000 li yıllarda yazı ortamında gelişen karşılıklı sohbet daha sonraki yıllarda sesli ve görüntülü hale gelmiştir. bu sohbetler birbirlerini hiç tanımayan ve muhtemelen hiç tanımayacak insanlar arasında gelişmiştir. Sohbetlerin türüne bakıldığında özellikle cinsel içerikli ve hiç bir sınırlamaya tabi olmaksızın gelişmektedir. Gerçek hayatta birbirlerinin hiç ilgisini çekmeyecek fertler bu ortamda birbirlerinin aşığı ve tiryakisi haline gelmektedirler. Fertler arasında gelişen bu sohbetler zamanla bağımlılık yapmakta, bir akşam olsun sohbet ettiği kişiyi bu ortamda göremeyen şahıs temin edebilmişse telefonla ulaşmakta veya o akşam morali bozuk ve bir şekilde yatmak zorunda kalmaktadır. Bu surette kişilerin boş yere zaman harcamalarına sebep olmakta bu da özellikle öğrenciler açısından telafisi mümkün olmayan kayıplara sebep olmaktadır. İnternet ortamında gelişen bu sohbetler zaman zaman akşam saat 21.00 de başladığında sabahlara kadar sürebilmektedir.
Bir Erkek bir bayanla bu ortamda geliştirdiği bir sohbet nedeni ile aylarca 6 ay, 1 yıl gibi sabahlara kadar her gece sohbet edebilmektedir. Aynı erkekle bayanı aynı yatağa koysanız birbirleri ile bu kadar ilgilenmesi mümkün değildir. Sabahlara kadar süren bu sohbetler nedeni ile her iki tarafın gözleri bozulmakta, bellerine fıtık inmekte ama kişiler bu arızalardan etkilenmemektedirler.

2- Erotik İçerik:

Günümüzde zararlı ve özellikle erotik içerik için internet ortamında çeşitli yasal ve teknik engellemeler yapılmaya çalışıldıysa da, bu çalışmalar sonuçsuz kalmaktadır. İnternet ortamı her türlü ahlaksızlık için sınırsız bir mecra haline gelmiştir. Özellikle gelişme çağındaki çocuklar için bütün hayatlarını etkileyecek zararlar doğabilecektir. Resim, film, düz yazı olarak gelişen bu erotizm serbest bir şekilde bu ortamda mevcudiyet bulmaktadır.

3-Sohbet: (Chat)

Karşılıklı Sohbet ortamları birbirlerini hiç tanımayan insanlar arasında gelişmektedir. Bu sohbetler genelde bir bayanla bir erkeğin karşılıklı konuşması şeklinde gelişmektedir. Bu sohbetlerde konuşan kişiler birbirlerini tanımadıkları ve kendileri istemedikleri sürece tanıma imkanı bulunmadığı için sohbette ahlaki sınırlar kalkmakta, herkes birbirine istediği hakaret ve aşağılayıcı sözler sarf edebilmektedir.

Ayrıca özellikle gündüz saatlerinde ev hanımları için daha da tehlikeli hale gelmektedir. Son yıllarda bu sohbetler nedeni ile kötü yola düşen veya yuvası yıkılan binlerce aile ortaya çıkmış ve bu durum giderek artmaktadır. 12- 17 yaş arası kız ve erkek çocuklar hiç tanımadıkları çakallar tarafından beyni yıkanmakta, cinsel, siyasi, irticai ortamlarda iğfal edilmektedirler

4- Kumar:

Fiziki mekanlara kumar yasağı veya kontrolü koyabilirsiniz. Ama internet ortamında kumara yasak koymak veya kontrol etmek çok zordur. Bu ortamda kumar tehlikeli boyutlarda olmamakla birlikte gelecekte fiziki mekanlardan daha tehlikeli bir hale geleceği varsayılmaktadır.

Bu ve Buna benzer zararları daha da sayabiliriz. ancak biz fayda ve zararlarını birkaç önemli başlıkta özetlemekle yetindik. Bu başlıkları az bir beyin fırtınası ile açarak daha daha ne fayda ve zararlarının olacağını tahmin edebilirsiniz.

Bu doğrultuda:

Evimize aldığımız bu aletin zararlarından korunmanın ve bize vereceği faydaları artırmanın birkaç pratik yolunu anlatmaya çalışacağım:

Zararlarından Korunma Yolları:

1- Bilgisayarın Konulduğu mekan oda:

Evinize aldığınız bilgisayarı kesinlikle çocuk veya yatak odasına kurmayın, aile fertlerinin tümünün birlikte vakit geçirdiği televizyon seyrettiği büyük oturma salonuna kurun, bu sayede ailedeki fertlerin birbirlerini kontrol etme imkanı sağlarsınız. Çocuk odasına kurulan bilgisayarda çocuğunuzun ne yaptığını bilemez ve kontrol edemezsiniz ama siz TV seyrederken yanınızda bilgisayar başına oturan çocuğunuz zaten zararlı bir ortama girmeyecek ve kendisini kontrol etme ve ikaz etme ihtiyacı hissetmeyeceksiniz. Bu çok önemlidir. Çünkü yukarda bahsettiğim gibi çocuk odasında çocuğunuzun hangi ahlaksızlarla sohbet ettiğini hangi sitelerde hangi ortamlara girdiğini bilmeniz ve kontrol etmeniz mümkün olmayacaktır. Unutmayın ki sizin çocuğunuzda meraklı, cahil ve her türlü kötülüğe açık bir bireydir.

2- Zararlı içerik ve oyunlardan koruma ve faydalı uğraşlara sevk etme;

Çocuklara baskıcı bir yaklaşım göstererek "oyun oymana, şunu yapma, bunu yapma" gibi telkinler faydasızdır. Çünkü çocuk sizin yasakladığınız bir çok şeyi serbestçe yapabileceği ortamları bulacaktır. İkna yolunu seçin, ikna yolunun yanında bilgisayarda muhtelif cetveller, yazılar web tasarımı gibi işler verin ve yapmasını söyleyin, bunları yaptığında onları gerek güzel sözlerle gerekse maddi olarak ödüllendirin. Böylece güzel şeyler yapmaya başlayacak ve her güzel şeyin arkasından mutlu olacak ve yeni güzel uğraşlara çaba sarf edecektir.
 
 
 

RC Otomativ Haber Metni



                      RC OTOMATİV 15 MİLYON ARACI GERİ ÇAĞIRIYOR

-(KJ)- RC OTOMATİVDE BÜYÜK HAREKETLİLİK

-(Kam Spiker)- RC otomotiv Dünya genelinde yaklaşık 15 milyon aracı geri çağırma kararı aldı. Türkiye de 2002-2008 yılları arasında üretilen bazı araçları kapsayan yaklaşık 150.000 aracı 13 Kasımdan itibaren geri çağıracak.



-(Spot)- Türk otomotiv devi RC otomotiv dünya genelinde yaklaşık 15 milyon aracı geri çağırma kararı aldı. 


-BETA-
Firma ABD'de 2.50 milyon Asya'da 1 milyon Avrupa'da 3.2 milyon Avustralya'da 500.000 Ortadoğu'da 350.000 Kanada da 2.2 milyon aracı çağıracak.
Elektrikli camlardaki kontrol sorunundan kaynaklanan arıza nedeniyle çağrılan modeller arasında 2002-2008 yılları arasında üretilen Maserati'ler de bulunuyor. Şirket, sorundan kaynaklanan bir kaza gerçekleşmediğini açıkladı.

Geri çağırmadan Türkiye'de etkilenecek.RC otomotiv Türkiye'den yapılan açıklamada araçlardaki elektrikli cam ana anahtarının kontrolü için bir servis kampanyası düzenlediğini belirtti. 



- (DSF ) - Açıklamada şunlar kaydedildi: "Elektrikli cam ana anahtarının üretimi esnasında koruyucu yağın  her noktaya düzenli olarak yayılamaması sebebiyle kontak noktalarında zaman içerisinde aşınmalar meydana gelmekte ve bu aşınmalar takılma veya zaman içerisinde anahtarın çalışmamasına sebebiyet verebilmektedir.

Türkiye'de bugüne kadar tarafımıza ulaşan herhangi bir şikayet bulunmuyor. Ülkemizde toplam 150.000 araca yönelik olarak gerçekleştirilecek olan bu kampanya kapsamında 2002-2008 yılları arasında üretilen Maserati'ler de yer alıyor. 

RC otomotiv  tamamen kontrol amaçlı ve önleyici nitelikte olan bu kampanya için müşterilerini en kısa zamanda yetkili servislerine davet edecek. Yaklaşık 45 dakika sürecek olan işlemler ücretsiz olarak gerçekleştirilecek."  -(13 Kasım 2012 TV8)-



RC Giyim Basın Bülteni


                                                                                                                                                  13.11.2012
        

 RC GİYİM GERİ ÇAĞIRMA KAMPANYASI BAŞLATTI.

RC giyim Türkiye pazarına yönelik hazırlıklarını tamamladı.

RC giyim A.Ş geçen Ocak Ayında şatışa cıkarılan Yeni takım Elbislerde Kumaşında Renk Atma sorununun ortaya çıkmasıyla birlikte şuana kadar satılan 60.000 takım elbisenin geri çağırma kampanyası başlattı. Kampanya hakkında bilgi veren RC giyim A.Ş CEO'su Cihan Erkmen kapsam dahilinde değerlendirilen takım elbise sahiplerine telefon ve elektronik posta ile ulaşarak müşterilerinden aldıkları takım elbiseyi en yakın RC giyim mağazalarına başvurmaları gerektiği bilgisinin verilmesine ve gerekli ürünün RC mağazalarına getirilerek değişimlerinin gerçekleşmeye başlandığını belirtti. Erkmen ayrıca yaklaşık 30 dakika süren işlemin ücretsiz olarak gerçekleştirileceğini yineledi.

Geri çağırma kampanyasıyla ilgili herhangi bir tarih kısıtlamasının olmadığını açıklayan Erkmen bu kapsama giren tüm takım elbiseler işlem görene kadar kampanyanın devam edeceğini, bir yıl sonra bile RC giyim mağazalarına başvuran müşterilerin dahi kampanya'dan ücretsiz olarak yararlanacağını iletti.


Kampanya kapsamında tüm müşterilerine en kısa zaman da ulaşmayı planlayan RC giyim nadir olarak ortaya çıkan bu durumla ilgili olarak takım elbiselerinde herhangi bir sorun yaşamayan müşterilerini de ileride oluşabilecek muhtemel sorunlara karşı uyarıyor. Müşterilerin konuyu ihmal etmemesi gerektiğini belirten öneren Erkmen  Kampanyamız ileride oluşabilecek muhtemel problemler için önlem mahiyetindedir. Bu nedenle,kampanya kapsamında yer alan tüm müşterilerimizi işlemlerini yaptırmak üzere RC giyim mağazalarından randevu almaya davet ediyorum.” dedi.



RC GİYİM SATIŞ A.Ş


İLETİŞİM :
MERT DİNÇ, Halkla İlişkiler Müdürü
RC Şirketi
Telefon : 0212 258 00 55
WEB : http://www.aktuelpaylasim.com